Türk Tedarik Sanayi, Avrupalı kurumlara sağlanan kadar Ar-Ge desteğini hak ediyor.
Dudaroğlu, “Var olan imkanlar çerçevesinde, ülkemizde araştırma ve teknoloji geliştirme kapasitesini güçlendirmeliyiz. Böylece Horizon 2020’den alacağımız fon katkısı ile daha fazla katma değer üretme ve dünya pazarlarında rekabet etme fırsatı elde etmiş olacağız” dedi.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu İstanbul Avangarde Hotel’de düzenlenen sohbet toplantısında, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Genel ekonomik durum ve sektör değerlendirmesi yapan Dudaroğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Dudaroğlu, “Ekonominin bel kemiği olan otomotiv tedarik sanayi sektörü, sahip olduğu potansiyeli daha verimli kullanabilecek güce sahip. Bu noktada hayata geçirilecek olan Ar-Ge faaliyetleri büyük önem arz ediyor. Mevcut iç hacmi ve üretim kapasitesini verimli kullanabilme noktasında sektör temsilcilerine büyük görevler düşüyor. TAYSAD olarak sorumluluğumuzun farkındayız ve tüm adımlarımızı bu yönde atıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz BMW Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonu da bu adımlardan bir tanesi” diye konuştu.
Ar-Ge ve sektörün yeni teknolojiler geliştirmesi konusunda sektör temsilcileri ile bir araya gelerek oluşturdukları yeni vizyonu geçtiğimiz aylarda kamuoyu ile paylaştıklarını kaydeden Dr. Dudaroğlu, “Ülke ihracatına baktığımızda kilogram bazında tüm sektörlerdeki ihracat ortalaması yaklaşık 1,6 dolar seviyelerinde. Türk Otomotiv Tedarik Sanayinin ihracattaki kilogram ortalaması ise yaklaşık 6 dolar seviyelerinde. Bu rakam sektörümüzün ülke ekonomimize sağladığı katma değerin en önemli kanıtı” diye konuştu.
“Ar-Ge’de lideriz”
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği üyelerinin, otomotiv endüstrisine katma değer sağlayacak nitelikli ürünler kazandırmak amacıyla Ar-Ge merkezlerine ciddi yatırımlar yaptığını belirten Dr. Mehmet Dudaroğlu, “Ülke çapındaki tüm sektörlerde şu an toplamda 188 Ar-Ge Merkezi bulunuyor. Bu merkezlerden 72’si otomotiv sanayine, 60’ı tedarik sanayine ait. Tedarik Sanayisinin elinde bulundurduğu 60 merkezinin 54’ü ise TAYSAD üyesi firmalardan oluşuyor. Bu firmalarda yapılmakta olan Ar-Ge çalışmaları sektörün gelişimine ivme kazandıracaktır. Amacımız, Ar-Ge Merkezi sayısını çok daha yukarılara taşımak ve yetkinliklerini artırarak hizmet ihraç eder noktaya taşımak” diye konuştu.
“Otomotiv Tedarik Sanayi Ar-Ge fonu için Horizon 2020’den istifade etmeli!”
Dudaroğlu, “Avrupa’nın bilim, teknoloji politika ve uygulamalarının uyumlaştırılması amacıyla oluşturulan Horizon 2020 projeleriyle geleceğin teknolojilerine yön veriliyor. Proje tiplerine göre fonlama modellerinin geliştirildiği Horizon 2020 kapsamında sunulan desteklerden yeteri oranda pay alabilmek, Ar-Ge ve inovasyon konusunda daha büyük adımlar atmamızı sağlaması açısından hayati öneme sahip” açıklamasını yaptı.
Dudaroğlu, “Son 1 buçuk yılı kapsayan sürece baktığımızda, ülkemizin Horizon 2020’den aldığı fonun 14,5 milyon Euro olduğunu görüyoruz. Bu destekler daha çok İngiltere, Almanya ve Fransa gibi büyük ülkelerin Ar-Ge faaliyetlerine katkı sağlıyor. Oysa, ülkemizin de bu fonlardan daha çok faydalanmasını sağlamamız gerekiyor. Bunun için de söz konusu lider ülkeler ile hem akademik çevrelerin hem de sanayicilerimizin işbirliğinin artırılması şart. Ar-Ge çalışmalarının ülkemiz ve sektörümüz için ne kadar gerekli olduğunun altını her fırsatta çiziyoruz. Dolayısıyla Ar-Ge faaliyetlerimizi hızlı bir şekilde geliştirmeli ve sağlam temellere oturtarak ilerlemeliyiz.. Bizim çok büyük projelere imza atmamız şart. Daha planlı hareket etmeli, yetkili platformlarla temas halinde olmalı ve tüm gelişmeleri yakından takip etmeliyiz” diye konuştu.
“Ana sanayi ve tedarik sanayi ortaklığı yapılabilir”
Türk Otomotiv Tedarik Sanayi’ni 2030 yılında küresel otomotiv pazarında ilk 10’a taşımayı hedeflediklerinin altını çizen Dudaroğlu, “2014 Ocak ayından 2015 Haziran ayına kadar olan sürede, Horizon 2020 tarafından desteklenen projelerde kullanılan toplam 4 milyar 542 milyon Euro’luk katkının, 4 milyar 502 milyon Euro’luk kısmı 30 ülke arasında paylaşıldı. Türkiye’nin toplam bütçeden aldığı pay ise binde 3,2 civarında. Horizon 2020’den aldığımız fon miktarını artırmamız gerekiyor. Bu noktada otomotiv ana sanayi ile ortak TÜBİTAK projelerinin yürütülmesi yönünde çalışmalar yapılabilir. TAYSAD olarak biz, gereken her adımı atmaya hazırız” dedi.
“Doların öne çıktığı pazarlara yönelmemiz gerek”
Dudaroğlu, miktar bazında bir düşüş yaşanmamasına rağmen Türk Tedarik Sanayi’nin ihracatında paritenin olumsuz etkisinin toplam sektör ihracatının yüzde77’lik bölümünün Euro ile gerçekleşmesinden kaynaklandığının altını çizdi. TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu paritenin olumsuz etkilerini hafifletmek için çözüm önerilerini şöyle sırladı:
“Bir çok sektörde olduğu gibi otomotiv tedarik sanayinde de özellikle hammadde alımları Dolar ile, kalan giderler TL ile; buna karşılık ihracatımız ise ağırlıklı olarak Euro ile gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, sanayicilerimizin, gelir ve giderlerinde mümkün olduğunca aynı döviz cinsi ile işlem yapması, muhtemel riskleri azaltacaktır. Sanayicilerimiz, Dolar ile satış yapabilecekleri ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara yönelmelidir. Paritenin etkisinden en az zararı görmenin en önemli yolu, firmalarımızın verimliliklerini artıracakları araçları kullanmalarıdır. Firmaların, katma değeri yüksek ürün üretimine yönelmesi gerekmektedir.”
Türk Tedarik Sanayi ile BMW arasındaki işbirlikleri artacak
TAYSAD ve OİB işbirliğiyle 5 yıl önce düzenlenen BMW Sektörel Ticaret Heyeti’nin ikincisi, 30 Temmuz 2015’te TAYSAD organizasyonuyla Münih’te gerçekleşti. Gerçekleşen ziyarete ilişkin açıklamalarda bulunan Dudaroğlu, “BMW yetkilileri, Türk tedarikçilerinin BMW içerisinde artmasını arzu ediyor ve bu konudaki isteklerini her fırsatta adıma dönüştürmeye de gayretli olacaklarını dile getiriyorlar. İnovasyonu misyon edinir ve doğru pazarlama stratejileri geliştirirsek, BMW ile işbirliklerimiz artacak. Yenilikçi uygulamalar, tedarik sanayi firma seçiminde önemli rol oynuyor. Dolayısıyla BMW gibi dünya devi bir şirket de tedarikçi firma seçiminde, inovasyon konusunda daha geniş perspektife sahip firmalara odaklanıyor” dedi.
Dudaroğlu, ziyaret vesilesiyle, Türkiye’de tedarik sanayinin küresel anlamda ana sanayi ağına katılım gücünü ve yetisini görmenin, tüm iştirakçileri cesaretlendirdiğini de belirtti.