Üretimde sürekliliği sağlamak amacıyla Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen Bakım Konferansı’nın 4’üncüsü, “Görünmeyen Hazinelerimiz; Yedek Parça Stoklarımız” temasıyla gerçekleştirildi. Konferansta; üretimde kontrolsüz makine kullanımı ve bundan dolayı artan yedek parça ve depolama maliyetleri masaya yatırıldı.

Bu yıl TAYSAD tarafından 4’üncüsü düzenlenen Bakım Konferansı’nda açılış konuşmasını gerçekleştiren TAYSAD Bakım Çalışma Grubu Başkanı Hakan Yaşar, üretimde bakım faaliyetlerini belirlemek için öncelikle arıza kavramının bilinmesi gerektiğini belirterek, “Japon literatüründe arıza için “kasti hata” deniyor. Bir yerde bir arıza varsa kesinlikle kasti hata vardır. Yani birisi temizlememiştir, birisi yağlamamıştır ya da birisi kontrol etmemiştir ki burada bir arıza oluşmuştur diyorlar. Biz de olaya bu şekilde bakarak, arıza kavramını hiç oluşmamışçasına takip etmeliyiz. Makinem hiç bozulmasın, hiç arıza çıkarmasın şeklinde düşünmeliyiz. O zaman bakım anlayışımız değişecek ve evrilecektir” dedi.

“Bakımda proaktif yaklaşım içerisinde olmalıyız”

Proaktif davranış hayatımıza ne kadar etki ederse, bakım davranışlarımızın ve yaptığımız işin kalitesinin o kadar artacağını belirten Yaşar, “Reaktif olmak, geleceği görmeye çalışmak yerine, geçmişte yaşananlara göre tepki vermektir. Yani refleks davranışlardır. Arıza olduktan sonra sorunu çözmek reaktif bir davranıştır. Proaktif davranış ise, bir sorun ortaya çıkmadan sezgilerle harekete geçerek gerekli önlemleri almaktır. İşte bu davranışsal model değişikliği oturmaya başladığı zaman, bakım faaliyetlerimiz büyük ölçüde evrilir ve arızalar daha ortaya çıkmadan yani makinelerde kötüye gidiş başlamadan arızanın çözülmesi ve üretimde aksama olmaması sağlanır” diye konuştu.

Proaktif yaklaşımda makinelerin iyi tanınması gerektiğini aktaran Yaşar, “Makineleri tanımıyorsak nereleri kontrol edeceğimizi, nereleri temizleyeceğimizi ve nereleri yağlayacağımızı bilmiyoruz demektir. Bu doğrudan makinenin çabuk bozulmasına neden olacak ve otomatikman bize yedek parça stokları olarak yansıyacaktır. Hangi makinenin ne zaman duracağı hakkında hiçbir fikrimiz yoksa mecburen yedek parça stoku yapmamız gerekir. Burada yapılması gereken şey kontrol, kontrol ederken de ömür tespit etmektir. Ömür tespit ederken yedek parça siparişini ona göre açarız. Bu şekilde gereksiz stoktan kaçınarak ciddi maliyet düşüşü sağlamış oluruz. Unutulmamalı ki fabrikalarda en büyük stoklar yedek parçalar ve bakım parçaları üzerinedir” dedi.

“Operatörlere kullandıkları makineler öğretilmeli”

Makinelerin sağlığı için operatörlerin makineleri iyi tanımaları gerektiğini belirten bir diğer açılış konuşmacısı Grupas Gelişim’in Kurucu Ortaklarından Selami Güven Antal, “Operatörlerimiz, kullandıkları makineleri iyi tanımalı. Maalesef bu konuda yeterince yetkin değiliz. Hem can güvenliği hem de makine sağlığı için onlara yardımcı olmalıyız. Bakımcı arkadaşların operatörlere ders vererek makineleri tanımalarına katkı sağlaması gerekir. Yöneticilerimizin de üretim esnasında mutlaka sahada olmaları gerekiyor. Üretimdekilere sorular sorarak, onları yönlendirmeleri çok önemli. Bunun çok öğretici bir yöntem olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“Görünmeyen Hazinelerimiz; Yedek Parça Stoklarımız” temasıyla gerçekleştirilen IV. Bakım Konferansında ayrıca TAYSAD üyelerinden Benteler Otomotiv, Borçelik ve Toyotetsu ile İspak Ambalaj, Siemens ve Aksa Akrilik’in temsilcileri ise firmalarında gerçekleştirilen bakım uygulamalarıyla ilgili bilgi paylaştı.