Sınır kapılarında yaşanan uzun bürokratik işlemlerin tüm sektörlerin ihracatını etkilediğini belirten TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, “Sadece otomotiv sektörünün değil, tüm sektörlerin ihracatını yavaşlatan en büyük sebeplerden birisi sınır kapılarında yaşanan uzun bürokratik işlemler. İhracatta rekorlar kırdığımız bu dönemde, belki de en büyük frenimiz olan bürokratik engelleri aşmak için daha çok gayret edilmeli. Kendimize şu soruyu sormalıyız; rakibimiz olan ülkelerden bir koli yola çıktığında kaç tane evrak hazırlanıyor, gümrük işlemleri için kaç imza gerekiyor, bu işlemler ne kadar sürüyor, bizde ne kadar sürüyor?” dedi. Artık “hızın” fiyat, kalite gibi önemli bir nitelik haline geldiğini belirten TAYSAD Başkanı Kanca, “Karşımızda zaten isteksizleşmeye başlayan bir müşteri kitlesi var. En ufak sorunu büyütme eğilimindeler. Bu durumda bizim kendimizi sürekli iyileştirmemiz ve eksiklerimizi, hatalarımızı gidermemiz gerekiyor. Ürün kalitesi ve fiyatında sorunlarımız yok gibi. Ama lojistik ve sevkiyat konularında aşılması gereken çok sayıda engel mevcut” dedi.
Avrupa, Türk tedarikçiyi AB sınırlarında üretime çağırıyor
Avrupa’da yerleşik ana sanayinin, değişik gerekçelerle Türkiye’den parça almaktan çekinmeye başladığını aktaran Kanca, “Avrupa’da, bulunduğumuz coğrafi bölge ile iş yapmak bir risk olarak görülmeye başlandı, dolayısıyla firmalarımız çok başarılı olsa da, Türkiye’den parça almak konusunda tereddüt yaşanabiliyor. Bazı küresel ana sanayi firmaları, Türk tedarikçiler ile ancak, AB sınırları içerisinde üretim tesisleri kurulduğu takdirde masaya oturacaklarını, onları yeni projelere ancak bu şekilde dahil edeceklerini dile getiriyor. Türkiye, AB’ye motorlu taşıt sevkiyatında Japonya, Güney Kore ve ABD gibi devleri geride bırakarak ilk sırada yer alıyor. Başarının devam edebilmesi için sorunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşması gerekiyor. Bu, tedarik sanayinin tek başına çözebileceği bir sorun değil. Yurt dışına davet edilen firmalarımız sürdürülebilirlik adına bir an önce çözüme gidilmesini bekliyor” dedi.
2017 rekorlar yılı oldu
Otomotiv sektörünün 2017’yi rekorlar kırarak kapattığını belirten Kanca, “Türkiye ihracatı 2017 yılında geçen yıla göre yüzde 10 artarak 156 milyar 782 milyon dolar olurken; otomotiv sanayinin ihracatı yüzde 19,5 artarak 28 milyar 535 milyon dolara yükseldi. Böylece ara vermeden büyümeye devam eden otomotiv sanayimiz, 2017’de de ihracat şampiyonu olarak, aralıksız son 12 yılı zirvede bitirmiş oldu” dedi.
AB’ye ihracat yüzde 3 arttı
İhracatta en büyük payın yine AB ülkeleri olduğunu belirten Kanca, “Türkiye otomotiv sanayinin Aralık ayında da en büyük pazarı yine AB ülkeleri oldu. Otomotiv ihracatından yüzde 75 pay alan AB ülkelerine, Aralık ayında yüzde 3 artışla 1 milyar 859 milyon dolarlık ihracat yapıldı. En büyük ihracatçımız Almanya ise bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 1 artış göstererek 338 milyon dolar ile Aralık ayında da en büyük ihracat pazarı olmayı sürdürdü” diye konuştu.
Son yıllarda sağlanan bu başarıyı sürdürebilmek için hedef pazarlarda ticari ilişkilerimizi korumamız ve güçlendirmemiz gerektiğini aktaran Kanca, “TAYSAD olarak bizim de bu konuda çalışmalarımız devam edecek. İhracatta başarıyı sürdürebilmenin en önemli yolu sürekli yeni pazarlara açılmaktan geçiyor. Sektörde yatırımlar sürdüğü müddetçe önümüzdeki yıl da yakalanan ivmenin devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.
“Otomotivdeki tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz”
Otomotiv sektöründe yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve son olarak 3 bin 900’den fazla firmanın yer aldığı Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı CES 2018’de yer aldıklarını belirten Kanca, “Las Vegas’taki bu fuarda otomotiv sektörünün geleceği, son teknolojiler ve yenilikler tanıtılırken, konferanslarla da çok önemli bilgiler paylaşıldı. Yapılan tüm inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları 15-25 yaş arası hedef kitlenin beklentilerini karşılamak üzere planlanıyor, dolayısıyla araç tasarımları ve yetkinlikleri de bu durumdan fazlasıyla etkilenecek. Artık sürücülerin de yolcu olduğu bir otomotiv dünyası için geri sayım başladı” dedi.
KOBİ tanımı düzenlenmeli
KOSGEB tarafından sunulan desteklere de değinen Kanca, “KOSGEB, yurt dışında ithal edilen ürünleri Türkiye’de yerli ve milli imkânlarla üretecek olan KOBİ’lere, makine ve teçhizat giderleri için 5 milyon TL’ye kadar destek veriyor. Burada amaç ithalatı yüksek olan stratejik ürünlerin yerlileştirilmesi ve üretimde daha yüksek oranda yerli girdi kullanımının sağlanması; dolayısıyla cari açığın azaltılmasına katkıda bulunacak yatırımların desteklenmesidir. Sanayicilerimizin bu desteklerden haberdar olması ve faydalanması çok önemli. Öte yandan bu desteklerden daha çok firmanın faydalanabilmesi için KOBİ tanımında da düzenleme yapılması gerekiyor. Şu an yıllık net satış hasılatı ve mali bilanço üst limiti 40 milyon TL olarak kabul ediliyor. Bu baraj, 125 milyon TL seviyesine çekilmeli” dedi.