Türkiye otomotiv endüstrisi, bu yıl 11’inci kez düzenlenen Aftermarket Konferansı’nda buluştu. Sektörünün satış sonrası ürün ve hizmetler konusunda tek organizasyonu olan etkinlikte; otomotiv endüstrisindeki yenilikler, yaklaşan fırsatlar ve sorunlar hem global hem de ulusal ölçekte mercek altına alındı. Konferansın açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, geleneksel araç anlayışının elektrikli ve hibrit araçlarla değiştiğini belirterek, “Bu değişim ile otomotiv tedarik sanayisinin, ürün gamını geliştirmesi lazım. Yurt dışı yatırımlara ağırlık vermeli, farklı iş modellerini değerlendirmeliyiz” dedi.
OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp ise elektrikli araçlarla birlikte geleneksel araç anlayışında yaşanan değişimin; Türkiye otomotiv satış sonrası pazarına yönelik etkilerinin 2035 yılından sonra çok daha ciddi olacağını söyledi.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de “Elektrikli ve yeni nesil araçlarda batarya ile yazılımlar, maliyette çok önemli bir yer tutuyor. Aftermarket sektörü bu dönüşümden etkilenecek ve şimdiden bu doğrultuda aksiyon alınması gerekli” açıklamasını yaptı.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) iş birliği ile gerçekleştirilen Aftermarket Konferansı, bu yıl 11’inci kez düzenlendi. Küresel ölçekte bir buluşmaya ev sahipliği yaparak hem yurt içi hem de yurt dışından alanında uzman çok sayıda ismi ağırlayan konferansta sektöre dair güncel uygulamalar, sorunlar ve fırsatlar ele alındı. Video konferans olarak gerçekleştirilen organizasyona; üretici, tedarikçi, distribütör ile bağımsız servislerin temsilcileri de katıldı.
“Gelecek planlanandan önce geldi”
Konferansın açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, dünyada günlük yaşamdaki her unsurun salgının etkisiyle beklenenden daha hızlı bir değişime uğradığının altını çizerek, “Değişime hazırlıklı olmak diye bir durum söz konusu değil. Değişimi içeren gelecek geldi bile. Bu da otomotiv sektörü olarak bizlerin pek alışkın olduğu ve hoşuna giden bir durum değil” dedi. Geleneksel araç anlayışının elektrikli ve hibrit araçlarla değiştiğini vurgulayan Saydam, “Önümüzdeki dönemde bağlantılı araçlar ve sürücüsüz araçlar hayatımıza girecek. Bu hızlı değişim ile otomotiv tedarik sanayisinin, ürün gamını geliştirmesi gerekir. Ürün gamına yeni ürünler ekleyerek yurt dışında yeni pazarlara açılma olanakları üzerine çalışmalar yapılmalı. Yurt dışı yatırımlara ağırlık vermeliyiz. Dağıtım ağı, depolar gibi seçeneklere yönelik çalışmalıyız. Farklı iş modellerini değerlendirmeliyiz. Firmalarımız üst veya alt modül üreticileri ile işbirliğine giderek satış ve pazarlama yetkinliklerini güçlendirmeli” diye konuştu.
“2021 yılına ilişkin beklentimizi yüzde 20’ler seviyesinde tutuyoruz”
OSS Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp ise otomotiv satış sonrası sektörünün pandemi bilançosuna değinerek, “Sektörümüzün iki ana kolundan biri olan üreticilerde 2019’a göre 2020’de TL bazlı yüzde 30’a yakın, dağıtıcılarda ise yüzde 25’e yakın bir büyüme gözlemleniyor. Böylesi olağandışı koşullarda ortaya çıkan bu umut verici rakamlar, sektörümüz adına 2021 beklentilerini yüzde 20’ler seviyesinde tutmamıza olanak sağlıyor” dedi. Özalp, sektörü zorlayan konular arasında ise döviz dalgalanmaları, tedarik sıkıntısı, küresel konteynır krizi ve Türkiye’deki kargo maliyetlerinin yer aldığını belirtti.
“Aftermarket pazarının önemi giderek atıyor”
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de 15 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olan otomotiv endüstrisinin Türkiye’nin ihracatının yaklaşık beşte birini tek başına gerçekleştirdiğini söyledi. Pandemi dönemiyle birlikte ortaya çıkan çip krizinin otomotiv sektörünü olumsuz etkilediğini yaşanan gelişmelerle aktaran Baran Çelik, otomotiv endüstrisindeki dönüşüme de değindi. Çelik; “Türkiye’den ihraç edilen araç ve komponentlerdeki katma değer şu an iyi seviyelerde. Ancak elektrikli ve yeni nesil araçların artmasıyla katma değer hızla düşecek. Bu araçlarda batarya ile yazılımlar maliyette önemli bir yer tutuyor. Katma değeri korumak için de batarya teknolojileri ve araç yazılımlarına yatırım yapmak önem kazanıyor. Bunların yanı sıra dijital gösterge panelleri, kamera ve sensor teknolojileri, şarj ekipmanları, güç dağıtım sistemleri, yakıt hücreleri, yenilikçi malzemeler, multimedya sistemleri yatırım yapılması gereken alanlar olarak ön plana çıkıyor. Aftermarket sektörü de bu dönüşümden etkilenecek ve şimdiden bu doğrultuda aksiyon alınması gerekli. Aftermarket pazarının hem önemi hem de büyüklüğü ülkemizde ve uluslararası pazarlarda giderek artıyor.”
Konferans, açılış konuşmalarının ardından alanında uzman isimlerin katılımıyla gerçekleşen sunumlarla devam etti. Bu kapsamda LMC Otomotiv Global Satış Öngörüleri Direktörü Jonathon Poskitt, “Otomotiv Sektörü Küresel Değerlendirme” konusuna değinirken, DELOITTE Global Otomotiv Sektör Lideri Harald Proff ise “Otomotiv Aftermarket Sektörü Genel Değerlendirme” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. ROLAND BERGER’in proje yöneticisi Dr. Robert Eirich ile kıdemli ortak Alexander Brenner de “Otomotiv Aftermarket Sektöründe Konsolidasyon, Birleşme ve Satın Almalar – Covid 19’un Aftermarket Pazarına etkileri” konularına değindi. Konferansın ikinci gününde ise Stellantis çatısı altında faaliyet gösteren PSA’nın Türkiye Parça ve Servisler Genel Müdürü Mehmet Akın, PSA Türkiye Eurorepar Markası & ERCS Yapılanması’nı anlattı. Teknoloji, Trendler ve İnovasyon konulu panele ise CLEPA Kıdemli Sektör Danışmanı Frank Schlehuber, FIGIEFA Teknik Direktörü Ronan Mc Donagh ve VALEO Ülke Direktörü Burak Akın katıldı.