NART Sigorta ve Reasürans Brokerlığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Levent Nart, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, SKY TV Uyanış Tuğtaş (Moderatör), Renault Mais Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aybar, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Dudaroğlu
NART Sigorta ve Reasürans Brokerlığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Levent Nart, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, SKY TV Uyanış Tuğtaş (Moderatör), Renault Mais Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aybar, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Dudaroğlu
Nart Sigorta ve Reasürans Brokerlığı tarafından organize edilen ve bu yıl 9.’su gerçekleştirilen Risk Yönetimi Forumu’nda otomotiv sektörünün gelecek beklentileri, riskleri, geleceği masaya yatırıldı. Konusunda uzman konuşmacıların ortak kaygısı ise sektördeki kapasite fazlalığı.
Forumu düzenleyen Nart Sigorta ve Reasürans Brokerlığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Levent Nart, konuşmasında "Dünya'da otomotiv sektöründe yüzde 1,5'luk bir paya sahibiz. Avrupa'da 7. Dünya çapında ise 17. sıradayız. Otomotiv; kimya, plastik, elektronik, yazılım, bilişim gibi birçok sektörü etkiliyor ve gelişmiş ülkeler, otomotiv sektöründe de lider ülkeler. Bu nedenle bu yıl forumda Türkiye'nin otomotiv sektöründeki konumunu ve risklerini tartışmak istedik" dedi. Levent Nart, otomotiv sektörünün son dönemde sıkça karşılaşılan 'geri çağırma' problemine karşı iyi bir risk yönetimi planlaması yapması gerektiğini belirtti.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet DUDAROĞLU
Açılış konuşmalarında söz alan Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, " Son 10 yıldır yaşadığımız birçok iç ve dış krize rağmen büyümesini, yatırımlarını, ihracattaki artışını devam ettiren otomotiv sanayimiz 2012’de zor bir yıl geçiriyor. Özellikle Almanya dışındaki AB bölgesinde yaşanmakta olan daralma, sanayimizin ihracatını doğrudan etkiliyor. İhracatta yaşanan daralmanın beraberinde ekonomiyi soğutma amaçlı yurtiçi pazardaki daralma neticesinde sanayimiz yeni yatırımlar yapma konusunda daha tedbirli davranmak zorunda kalıyor. Özellikle tedarik sanayimiz son 5 yıldır riskini dağıtmak için yeni müşterilerde ve yeni pazarlarda büyüme çabasını devam ettiriyor. Üretim, kalite,lojistik ve maliyet konularında belli bir noktaya gelen sanayimiz ayrıca Ar-Ge konusundaki yetkinliğini de kısa sure içinde artırmaya son derece niyetlidir. Ülkemizde bu konudaki destekler mutlak surette devam ettirilmelidir. Yoğun rekabet ve pazar kaybı yaşanan bu süreçte firmalarımız Ar-Ge konusundaki yatırımlarını devam ettirebilmelidir. Tedarik zinciri içinde katma değerli üretim yapmak için orta vadede başka şansımız bulunmamaktadır." dedi.
2013 yılında da 2012 ile benzer bir yıl geçirileceğini öngördüklerini sözlerine ekleyen TAYSAD Başkanı Dudaroğlı konuşmasında otomotiv sanayisinin gelişimi için önceliklerinin yetkin insan kaynağı yetiştirilmesi, Ar-Ge desteklerinin devam ettirilmesi ve lojistik alt yapının kurgulanması olduğuna değinerek, "2023 vizyonu kapsamında sanayimiz için de 75 milyar USD’lık bir ihracat hedefi bulunmaktadır. Bu hedefe ulaşabilmek için sanayimiz bugünkü konumuna göre 4 kat büyümek zorundadır. Bu büyüme de ancak yeni yatırımlar ve buna uygun altyapı ile mümkündür." dedi.
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu konuşmasının son bölümünde ise sanayi mizin önündeki önemli riskler ise şu şekilde ifade etti :
-Türk Ticaret Kanuna bağlı firmamızın ve Yönetim Kurulları’nın aldıkları sorumluluklara bağlı riskler
-Yaşanan krizlere bağlı çalıştığımız müşterinin ya da müşterilerin finansal zorluk nedeni ile alacağımızı ödeyememesi
-Yeni pazarlardaki müşteri analizini ilk baştan doğru ve detaylı yapmama sonucunda ortaya çıkan riskler
-Kur riski
-Küresel müşterilerde ürünlerimizin tüm dünyaya dağılması ve hiç beklenmeyen bir zamanda ürün geri çağırma durumu
-Üretim adetlerimizin artmasına paralel iş ve işçi güvenliği
-Tedarik zincirimizde ortaya çıkabilecek riskler
-İş Durması Riski
..
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu'nun ardından söz alan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, "Otomotiv sektöründe kapasite artırımını gözden geçirmeliyiz" dedi. 2023 yılına kadar Türkiye'deki otomotiv üretiminin 4 milyona ulaşması gerektiğini ve bunun 3 milyonunun ihracat olması gerektiğini belirten Tezer, 2012 yılının ise Türkiye için çok iyi olmayacağını söyledi.
Oturumda konuşan Renault Mais Türkiye Genel Müdürü İbrahim Aybar, "Küresel Otomotiv Sektörü'nde Gelecek Senaryoları" isimli sunumunda, küresel kapasite fazlalığına rağmen, dünyada geçen yıl 80 milyon otomotiv üretildiğini, bunun daha da artacağının beklendiğini söyledi. Aybar, "2025 itibari ile bu rakamın 100 milyona ulaşmasını bekliyoruz" dedi.
Ana eğilim olarak önümüzdeki 15 yılda; çevre sorunlarının getirdiği yeni çözümler, alternatif enerji kaynağı kullanan otomobiller, şehirleşme biçiminin yarattığı yeni konsept araçlar, tüketici davranışlarındaki değişkenlerin öne çıkacağını belirten Aybar, "2024 yılında, toplam satılan araçların yüzde 10'u elektrikli olacak" dedi. Aybar geleceği gören otomotiv devlerinde mikro araç atağı olduğunu, çünkü şehirleşmenin otomobil kullanımını etkilediğini söyledi.
Çin ve diğer BRIC ülkelerinin şehirlerde yaşayan nüfusunun hızla arttığını ve bu nüfusun araç sahiplenmekten ziyade araç kullanma becerisinin daha fazla önemsenmesine sebep olduğunu belirten Aybar, "BRIC ülkelerinde nüfusun yüzde 15'ine kadarlık kısmı mobiliteye ihtiyaç duyacak" dedi.
Çin ve diğer BRIC ülkelerinin şehirlerde yaşayan nüfusunun hızla arttığını ve bu nüfusun araç sahiplenmekten ziyade araç kullanma becerisinin daha fazla önemsenmesine sebep olduğunu belirten Aybar, "BRIC ülkelerinde nüfusun yüzde 15'ine kadarlık kısmı mobiliteye ihtiyaç duyacak" dedi.
Allianz Global Corporate & Specialty Risk Danışmanlık Almanya & Orta Avrupa Başkanı Dr. Thomas Meschede ise otomotiv sektöründe risk yönetimin çok önemli olduğunu, sektörün devlerinden Almanya'nın özellikle petrol, yakıt ve otomotivde risk yönetimini üst düzeyde gerçekleştirdiğini söyledi.
Geri Çağırma ile ilgili sunumunda konuşan Meschede, geri çağırma / recall'nın son yıllarda artışının iki sebebi olduğunu; bunların, duyarlılık artışı ve otomobillerin 40 yıl öncesine göre çok daha kompleks ve karışık olması olduğunu belirtti.