Bursa’da gerçekleşen Otomotiv Tedarik Sanayi Zirvesi’nde Türk otomotiv sektörünün tüm kıtalarda aktif olduğunu belirten TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Artık hem Türkiye’de hem de yurt dışında güçlü olmak zorundayız. Sadece Türkiye’de güçlü olarak ayakta kalamayız. Ülkemizde yatırım yapabilmek için yurt dışında da güçlü olmak gerekiyor. Kendimizle övünüyoruz ve bunda biraz da haklıyız. Avrupa’da ticari araç üretiminde 1, otomobil üretiminde ise 7. Sıradayız. Toplam üretimde ise dünya 14.’süyüz. Bunlar gerçekten önemli başarılar. Başarılarımızla övünmek hakkımız; ama biz otomotiv tedarikçileri sadece övünmüyor, yeni başarı hikayeleri yazmaya da devam ediyoruz” dedi.
İhracatın yüzde 68’inin Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını aktaran Kanca, “Avrupa ile ilişkiler ve Türkiye algısı anlamında bu çok önemli. Otomotiv tedarikçilerinin bu konuda bazı endişeleri var, bunu yeri geldiğinde hem siyasetçilerle hem de medya ile paylaşıyoruz, çünkü Türk otomotiv sanayinin en büyük pazarı AB ülkeleri” diye konuştu.
“İhracatta hızlı artış devam ediyor”
İhracatta 2010 yılından bu yana hızla artış kaydedildiğini belirten Kanca, “Otomotiv tedarik sanayinde, sadece TAYSAD üyesi firmalarda 2010 yılından bu yana dolar bazında yüzde 49’luk bir artış söz konusu; Euro bazında ise yüzde 76’lık bir artış gösterdik. Ağırlıklı pazarımız AB olduğundan, bizim için Euro daha önemli ve 2010 yılından bu yana neredeyse ikiye katlanmış bir ihracatımız var” dedi.
İhracattaki önemli artışın yanı sıra katma değeri de artırmak gerektiğini aktaran Kanca, “Yüksek katma değerli ürünler üzerine daha çok düşünmeli, daha çok çalışmalıyız. Şu an olumlu bir gelişme içerisindeyiz ancak bu olumlu gelişmeyi hızlandırmamız hatta ikiye katlamamız gerekiyor” diye konuştu.
“Otomotiv, Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi oldu”
Otomotivde yeni bir dünya düzeninin kurulduğunu belirten, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlı Dr. Faruk Özlü, “Otomotivde bütün ezberler bozuluyor. Klasik araç dünyasının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Gelişmiş ülkeler yakın gelecekte benzinli ve dizel araçların kullanımını yasaklayacaklarını açıkladılar. Dünyanın bir numaralı otomobil üretici Çin sıfır emisyon planını açıkladı. Bu vizyon değişimiyle birlikte otomotiv dünyası yeni bir yöne doğru kaymaya başladı. Çok sayıda teknoloji şirketi otomotiv sektörüne girdi. Bu sayede otomotiv sektörü Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi haline geldi. Dijitalleşme otomotivin her parçasına dokunmaya başladı. Bundan sonra dijital dönüşümü belirleyenler otomotiv sektörünün geleceğini de belirleyecekler”
Özlü, “Yeni otomotiv dünyasının güçlü aktörlerinden biri olmak için, trendleri doğru okumak, hazırlıklı olmak, planlarımızı buna göre yapmak durumundayız. Bu değişime ayak uydurmamız sadece otomotiv dünyası için değil, Türk ekonomisinin geleceği için de son derece gerekli. Teknolojik gelişmelere önderlik edeceklerin başında otomotiv sektörü ve onu destekleyenler geliyor. Teknolojiye liderlik etmek, kalkınmaya da liderlik etmektir; dolayısıyla tedarik sanayi ile birlikte Türk otomotiv sektörünün ülkemizin kalkınmasına öncülük etmesini istiyoruz” dedi.
“Saatte 130 adet otomobil üretiyoruz”
2017 yılında bir önceki yıla göre otomobil üretiminde, yüzde 20’lik bir artış olduğunu aktaran Özlü, “2017’de 1 milyon 143 bin adet otomobil ürettik. Bunun anlamı artık saatte 130 adet, dakikada 2 adet otomobil üreten bir Türkiye var. Bu rakamlar övünülecek rakamlar. Bu rakamlar 50 yılı aşkın tecrübemizle çıkan rakamlar. Otomotiv sektöründe, özellikle tedarik sanayi son derece belirleyici bir konumdadır. Tedarik sanayi olmadan otomotiv sektörü olmaz. Tedarik sanayi ile desteklenmeyen bir otomotiv sanayinin geleceği de olmaz. Bu nedenle Türk otomotiv sanayisinin güçlenmesi ekonomimiz açısından son derece önemli” diye konuştu.