TAYSAD 2012’NİN HEDEFLERİNİ GÖSTERDİ:

OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNDEN 22 MİLYAR DOLAR İHRACAT

 

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Celal Kaya, otomotiv endüstrisinin 2012 yılında bir milyon 200 bin adet araç üretimi ve 22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştireceğini öngördü.

 

Kaya, Türk otomotiv yan sanayine Rusya, Hindistan gibi birçok ülkeden yatırım için davetler geldiğini de hatırlatarak kalite ve güven unsuru yarattıklarını, yerli otomobil markası için de buna güvenerek yüzde 80’ine talip olduklarını vurguladı.

 

 

TAYSAD Başkanı Celal Kaya

 

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 2012’den umutlu olduğunu belirterek üyelerinin stratejilerini buna göre kurgulamalarını istedi. Üyeleriyle bir araya gelen ve 2011 yılının değerlendirilmesi ile 2012 yılının öngörülerini paylaşan TAYSAD Başkanı Celal Kaya, bu yıl bir milyon 200 bin adet araç üretimi ve 22 milyar dolarlık ihracat beklediklerini söyledi. Dernek olarak yerli otomobil markasının arkasında da durduklarını aktaran Kaya, “TAYSAD, tedarik sanayi olarak bütün bir yatırımı destekleyecek üretim yapısını organize etme yeteneğine ve bu arzuya sahiptir. Biz yerli otomobil markamızın yüzde 80’ine talibiz. Parçalarını geliştirir, dizaynını yaparız. Kendimize güveniyoruz” dedi.

 

2011 öngörülerinin yüzde 99’u tuttu

 

Otomotiv endüstrisinin adeta görünmeyen kahramanları olan yan sanayi yöneticileri, TAYSAD’ın organize ettiği üye toplantısında bir araya gelerek son ekonomik gelişmelerle birlikte dünyadaki otomotiv endüstrisinin gelişimiyle ilgili bilgilendirildiler. TAYSAD Başkanı Celal Kaya, üyelere 2011 yılının başında koydukları hedeflerin yüzde 99’unu doğru tahmin ettiklerinin altını çizerek, bu dönemde bir milyon 260 bin adet araç üretildiğini, 20,3 milyar dolarlık ihracat yapıldığını, adetsel olarak da 801 bin 112 adet aracın dış satışının gerçekleştiğini söyledi.

 

Otomotiv ihracatının yüzde 44’ü yan sanayi

 

Kaya, ihracattaki başarılarının her geçen dönem arttığını hatırlatarak, toplam otomotiv endüstrisinin ihracatının yüzde 44’ünün yan sanayi tarafından yapıldığını vurguladı. Hedeflerinin önümüzdeki dönemlerde bu payı yüzde 50 seviyesine çıkarmak olduğunu aktaran Kaya, iç pazardaki rekor satış rakamı olan 910 bin adetlik satışın 545 bininin ithal araçlardan olduğunu hatırlatarak, “Umarım ithal araçta önümüzdeki dönemlerde başka artış olmaz” temennisinde bulundu.

 

TAYSAD Almanya ofisine işbirliği talepleri geliyor

 

Küresel krizle birlikte son yıllarda başta AB ile ABD’de yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle dünya otomotiv endüstrisinde daralma hissedildiğini hatırlatan Kaya, kendilerinin 2010 yılında gündeme taşıdıkları ‘Ar-Ge ile Küresele’ sloganıyla BMW’den Mercedes’e kadar birçok önemli marka ile işbirliği kapılarını araladıklarını söyledi. Hedeflerine ulaşmada önemli yol kat ettiklerini vurgulayan Kaya, özellikle geçtiğimiz yıl başında devreye giren TAYSAD Almanya Ofisi ile müthiş gelişmeler yaşadıklarını, olağanüstü bilgi ve işbirliği taleplerinin geldiğinin altını çizdi.

 

Çin ve ABD’de de TAYSAD ofisi açılacak

 

Almanya’nın ardından bu yıl da öncelikle Çin’de, daha sonra da ABD’de TAYSAD ofisi açmak için girişimlere başladıklarını ifade eden Kaya, “Ufkumuzu ne kadar geniş tutarsak, hedeflerimiz de o oranda büyüyor. Böyle global olunuyor” şeklinde konuştu.

 

Kaya, 2012 hedeflerinde üretimin ve ihracatın yanı sıra yatırım anlamında da 5 ülkeye dikkat çekerek üyelere şöyle seslendi:

 

Yan sanayiye birçok ülkeden davet var

 

“Çin’de çok önemli gelişmeler oluyor. 18 milyon adedi aşan üretimi nedeniyle burayı mutlaka takip edin. Hindistan’dan daha üstün tedarik imkanlarına sahibiz. 3,5 milyonu aşan üretimi ile Hindistan TAYSAD üyelerini bekliyor. Rusya’da ise 1,7 milyon adetlik üretim için yetersiz yan sanayi var. Bu ülkeden de müthiş bir talep var. Türk yan sanayisini mutlaka burada görmek istiyorlar. Ayrıca kamyon ve traktör üretim merkezi haline gelen Belarus’u da kesinlikle ziyaret edin, imkanlarını görün. Bir diğer ülke Brezilya ise 3,7 milyon adetlik üretimiyle ürün gamı olarak bizimle aynı, burada iş alan orada kesinlikle iş yapar.

 

Bunların dışında 2012’de motor ve şanzıman grubu ile elektrik ve elektronik parça sistemleri ile savunma sanayine ağırlık vermeliyiz. Yan sanayimizde 2011’de hedeflediğimiz 30 Ar-Ge merkezini iki fazlasıyla tamamlarken, bu yıl da bu merkezleri 50’ye çıkarmayı öngörüyoruz.”

 

Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin

 

TAYSAD üye toplantısına katılarak 2012 yılının ekonomik ve finansal öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Kerem Alkin, otomotiv yan sanayine gelecek vizyonu sundu. Sanayicilerin ekonomi yöneticilerinden daha talepkar olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Alkin, 2012 yılında Türkiye ekonomisinin %4 büyüme ile yılı tamamlamasının yeterli kabul edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin uluslararası algısının yüksek tutulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Alkin sözlerine şöyle devam etti:

 

Türkiye ekonomisinin yüzde 5,7 büyümesi hedeflenmeli

 

“Dünyada gelişmekte olan ekonomilerin yüzde 6 büyüdüğü bir ortamda, Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 4 büyümeyle 2023 yılında dünyanın onuncu büyük ekonomisi olması mümkün değildir. Bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye, dünya ekonomisinde ancak ondördüncü sırada yer alır. Onuncu sırada yer alabilmemiz için yılda ortalama yüzde 6,8 büyümemiz gerekli. Ortalama yüzde 5,7 ve üzerinde bir büyüme Ar-Ge, inovasyon ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ile mümkün olabilir. Bu imkansız bir hedef değildir. 2008 yılında iyi bir gidişat yakalayan Türkiye ekonomisi küresel krizle birlikte dip noktasını gördü. Ancak şu an da iyi bir çıkış yakalandı. Ne yazık ki Türkiye’de büyüme rakamları çok geç açıklanıyor. Mart ayında açıklanacak olan 2011 yılı büyüme rakamının yüzde 8 civarında olacağını düşünüyorum.

 

Uluslararası algı bozulmamalı

 

BDDK ile Merkez Bankası eş zamanlı hareket edebilseydi Türkiye ekonomisinde daha yumuşak bir soğuma yaşanabilirdi. Taktiksel hatalar nedeniyle cari açıktaki yavaşlama daha net hissedilir hale geldi. Merkez Bankası’nın çok fazla zamanı yok. Merkez Bankası piyasayı şöyle tutuyor: “En geç Nisan ayı başında açıklanacak olan Mart ayı enflasyonunda, enflasyonun tekrar tek haneye döneceğini göreceksiniz.” Merkez Bankası bu söyleminde haklı çıkarsa, yumuşak bir iniş olacaktır. Ancak bu söylem doğru olmaz ve piyasalarda fiyat algısı değişirse, o zaman Merkez Bankası bu algının bozulmaması için para politikasını daha da sertleştirmek zorunda kalacak.

 

Bir başka taktiksel hata ise Ekim ayında yapıldı. Türkiye ekonomisi 2012 yılında beklendiği kadar büyümez ve vergi gelirlerinde bir sapma olabilir düşüncesiyle, ekonomi yönetimi ÖTV ayarlaması yaptı. Bir ulusal ekonomide enflasyon hedeflemesi modeli uygulanıyorsa ve bu yılın enflasyon hedefi 5,5 ise, sadece Ekim ayında aylık enflasyonun 3,7 çıkmasına izin verilmemeliydi. Bu büyük bir hataydı. Bu taktiksel hatayla ekonomi aktörleri dedi ki: “ Türkiye enflasyonu boşladı”. “Türkiye enflasyonu boşladı” diye bir şey olamaz. Bu konjonktürde Türkiye’nin yapacağı en büyük taktiksel hata, uluslararası algısını bozmaktır.

 

2012 yılında dolar kurunu, Ocak-Mart aylarında 1,88, Nisan-Haziran ayların 1,85, Temmuz-Aralık aylarında 1,82 olarak veren Prof. Dr. Alkin, Euro/TL kurunun ise 2,35 - 2,45 aralığında seyredebileceğini söyledi.

 

Konuşmaların ardında soruların cevaplandığı toplantıda, TAYSAD üyeleri de söz alarak görüşlerini dile getirdi.

 

Toplantıda ayrıca, otomotiv ve savunma sanayi arasındaki işbirliğinin artırılması için verdikleri katkılardan ve bu alanda düzenledikleri konferanstan dolayı FİGES A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt’e teşekkür plaketi verildi.

 

TAYSAD Başkanı Celal Kaya ve FİGES A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt

 

TAYSAD üyeleri toplantının ardından akşam yemeği organizasyonunda bir arada oldu